GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

18 Ekim 2018

2018-2019 İLEM Açılış Konferansı Gerçekleşti

İlmi Etüdler Derneği (İLEM) her yıl Ekim ayında, yeni dönemi bir açılış konferansı ile başlatıyor. Bu dönemin ilk dersi, Doç. Dr. Berat Açıl’ın “Osmanlı’da Estetik ve Poetika: Kelam, Mucize ve Zorunluluk” sunumuyla gerçekleşti.

12 Ekim 2018 Cuma günü İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) konferans salonunda gerçekleşen program, İLEM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Güder’in açılış, İLKE Yürütme Kurulu Başkanı Lütfi Sunar’ın selamlama konuşması ile başladı.

Daha sonra Berat Açıl, sunum yapmak üzere kürsüye davet edildi. Konuşmasına, estetiğe karşı birçok insanın ilgi duyduğunu fakat çoğunluğun estetik çalışmalarını devam ettirmediğini vurgulayarak başlayan Açıl, yürüttüğü bu araştırmanın hâlâ sürdüğünü, en az üç-dört yıl daha devam edeceğini belirtti. Bu sunumun amacının Osmanlıların estetiği mi yoksa poetikayı mı daha çok tartıştığını sorgulamak olduğunu söyledi.

Osmanlı’da Estetik ve Poetika anlayışına yoğunlaşan Açıl, Osmanlı’da şiirin iki yönlü tartışmayla şekillendiğini aktardı. Bu tartışmanın “Şiirin meşruiyeti” ve “Şiirin zorunluluğu” şeklinde gruplandırarak değinen Açıl, Osmanlı Devleti’nde 16. yüzyıla kadar divan dibâcelerinde şairler şiirin meşru olduğunu kanıtlamaya çalıştıklarını ifade etti.

Nef’i, Nedim, Şeyh Gâlib gibi şairlerin mu’ciz-beyan olmak istediklerini ve şair olarak Kur’an’ın söyleyişinden örnek almayı amaçladıklarını vurgulayarak, bu şairlerin şiirlerinden örnekler verdi. Bu örneklerden sonra konuşmasının devamında Şeyh Gâlib’in Hüsn-ü Aşk adlı mesnevisinden yola çıkarak Şeyh Gâlib’in poetika konusunda en tutarlı şairlerin başında olduğuna dikkat çekti. Osmanlı’da şiir tartışmalarının bir diğer ayağı olan “Şiirin zorunluluğu” tartışmasını yine Şeyh Gâlib’in beyitlerinden delillerle Kelam delili ve Belagat delili üzerinden açıkladı.

Açıl, günümüzde insan sözünün acziyetinin anlaşılması, Allah’ın kelamının mükemmeliyetinin ortaya çıkması için şiir ve şairin yani “fark ve temyiz ehlinin” var olması gerektiğine dikkat çekti ve Kur’an-ı Kerim’in şiir olmadığını en iyi anlayacak olanların şairler olduğunu vurguladı. İlk tartışma konusunun şiirin meşru olup olmadığı mevzusu iken Şeyh Gâlib ile beraber bu tartışmalar itikadi tartışmalara dönüştüğünü ifade etti. Sunumunu nihayete erdirmeden önce, dilsel ve felsefi açıdan bu çalışmayı geliştireceğini söyledi.

Soru-cevap faslından sonra Berat Açıl’a hediye takdimiyle program sona erdi.

Konferans kitapçığına buradan ulaşabilirsiniz.