GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

25 Nisan 2018

Ahlâkî Müeyyide Üzerine Konuşmalar Dizisi-4:

İLEM (İlmî Etüdler Derneği) ve İLKE (İlim Kültür Eğitim Derneği) ortaklığında yürütülen “İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi”nin ikinci dönemi kapsamında düzenlenen “Ahlâkî Müeyyide Üzerine Konuşmalar” dizisinin dördüncüsü 19 Mayıs Salı 18.00’de İSAM Konferans Salonu’nda Ankara Üniversitesi'nden Celal Türer’in yapacağı ‘Ahlâk ve Müeyyide’ başlıklı konuşmayla devam ediyor.

Ahlâkî müeyyide/yaptırım geleneksel düşüncede ahlâkî vazife/yükümlülük ve mükellefiyet/sorumluluk kavramlarıyla içten ilişkili, belli bir hiyerarşik yapıyı tamamlayan bir kavramı temsil etmiştir. Nitekim ahlâk alanında vazife ve sorumluluk çoğu zaman yaptırım kavramını içermekle tamam olmuştur. Hal böyle olunca ahlâkî vazifeyi yükümlü kılanın neliği, sorumluluğun boyutları onun ifasını teyit eden saikin, yani yaptırımın da nasıl anlaşılması gerektiğini belirlemiştir. Nitekim erdem etiği ve dini ahlâklar ahlâkî yaptırımı bir ölçüt olarak değil ama ahlâkın gerçeklik kazanması ve sürdürülebilir olması anlamında bireysel, toplumsal ve dini zeminlerine vurgu yaparak oluşturmuşlardır. Böylelikle gelenek içerisinde beliren ahlâkî kuralların bir yaptırım gücü olduğuna inanılmıştır. Bu durum, ahlâkî yaptırımın ahlâk sistemi için bir tür içerden dışarıya doğru kontrol mekanizması olduğu yönünde bir kabul oluşturmuştur. Oysa modern dönemde ahlâkın kaynağına yönelik radikal dönüşüm ahlâkî yükümlülükleri özgür istemeye ya da insani onaya bağlayarak ahlâkî yaptırıma, yani kişiyi ahlâkî kurala itaate zorlayacak bir saike gerek duyulması imkânını zora sokmuş hatta ortadan kaldırmıştır. Bu seminer, ahlâkî yaptırım üzerinden geleneksel ve modern düşüncede ahlâk hadisesinin anlaşılmasına bir nebze ışık tutmaya çalışacaktır.