GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

14 Mayıs 2018

15. Dönem İLEM Açılış Konferansı Gerçekleştirildi

İlmi Etüdler Derneği (İLEM), 2016-2017 dönemini Lütfi Sunar’ın, “Dünya Tarihinin Ekseni ve Zemini Olarak İslam Medeniyeti” başlıklı konferansıyla açtı.

14 Ekim Cuma 17.30’da İSAM’da gerçekleştirilen açılış konferansı, İLEM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Güder’in açılış ve selamlama konuşmasıyla başladı. Güder, “İLEM’in 15 yıldır aynı heyecan ve coşkuyla yola devam ediyor. Tarih her zamankinden daha fazla çalışmamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Açılış konferansları bu heyecanın ve azmin vücut bulmuş halidir. Değerli ilim adamlarının özgün çalışmalarına yer vererek onların heyecanına ortak olmaktayız.” Sözlerini dile getirdikten sonra konuşmalarını yapmak üzere Lütfi Sunar’ı sahneye davet etti.

Lütfi Sunar, Dünya Tarihinin Ekseni ve Zemini Olarak İslam Medeniyeti başlıklı bu çalışmasını İLEM’in İslam Düşünce Atlası projesi kapsamında yeni bir dönemlendirme çabası olarak hazırladığını, bu çalışmayı ortaya koyma fikri noktasında İbrahim Halil Üçer’in katkılarının olduğunu ifade ederek sözlerine başladı. Çalışmasını hazırlaması esnasında katkı sunan Serhan Afacan, Faruk Yaslıçimen ve Kübra Bilgin Tiryaki’ye teşekkür eden Sunar, konuşmasında İslam medeniyetinin sadece Müslümanlar için değil tüm insanlar için evrensel anlamlar ihtiva ettiğine değindi. “İslam yeryüzünde var olduğundan bu yana Müslümanlar tüm dünya tarihinde yerini almışken son yüzyılda Müslümanların yaşadığı buhranlar İslam medeniyetinin de dünya tarihinde konumlandırılması bakımından göz ardı edilmiştir.” şeklinde konuşan Sunar, bir medeniyetin oluşumu ve ötekilerden ayrışmasının 3 ayrı eksende (Tanrı, tabiat ve insan tasavvuru) meydan geldiğine değindi. Konuşmasında Doğu ve Batı medeniyetlerine karşı oluşan algıyı da irdeleyen Sunar, “Doğu medeniyeti Tanrı’nın merkezde olduğu mistik bir medeniyet, batı medeniyeti ise tabiatın ön planda olduğu maddeci bir medeniyettir.” dedi. İslam medeniyetinin, madde ve manaya tevhid içinde birlik kazandırdığına vurgu yapan Lütfi Sunar İslam iki aşırı tutum arasında bir itidal hali olduğunu belirtti. Sunar “Medeniyetlerin tespih taneleri gibi birbirlerini takip ettiği, biri öldüğünde diğerinin doğduğu düşüncesi biraz sorunludur.” diye sözlerine devam etti ve medeniyetleri suyun yüzeyindeki yağa benzeterek aynı anda birbirleriyle etkileşim halinde olduklarına dikkat çekti. Bir medeniyetin “başkalarıyla” temasa geçmesi halinde büyüyeceğine, kalıcı olacağına ve yaratıcı etkiler meydana getireceğine değinen Sunar, “İslam 3 alanda önemli bir hareketlilik meydana getirmiştir. Halkların hareketleri (fetih), fikirlerin serbest dolaşımı ve malların hareketliliği (ticaret). Temelde kale ile kapalı olmayan İslam şehirleri her dilden ve kültürden gelen insanlar ile fikri, ilmi ve kültürel etkileşime imkan sağlamıştır. Bu yapı İslam medeniyetinin farklılıkları birlikte yaşayabilecekleri zeminini hazırlamıştır.” şeklinde konuştu.

Program çatı kuruluşumuz olan İLKE Derneğinin Mütevelli Heyeti Başkanı Davut Şanver’in Lütfi Sunar’a hediye takdimiyle sona erdi.