GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

03 Mayıs 2025

“İslamcılık Düşüncesinde Anayasa Tartışmaları” Paneli Gerçekleştirildi.

İlmi Etüdler Derneği (İLEM) bünyesindeki Türk Düşüncesi Araştırmaları Programı (TÜDAP) ve İslamcı Dergiler Projesi (İDP) tarafından düzenlenen “İslamcılık Düşüncesinde Anayasa Tartışmaları” başlıklı panel, 2 Mayıs 2025 Cuma günü TDV İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. 1908’den günümüze İslamcılığın anayasa düşüncesiyle kurduğu ilişkiyi tarihsel ve düşünsel bir perspektifle tartışmayı amaçlayan panel, yoğun ilgi gördü.

Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın’ın üstlendiği panelde, anayasa ve anayasacılık kavramları İslamcılık düşüncesi bağlamında farklı boyutlarıyla ele alındı. Aydın, açılış konuşmasında, İslam hukuk tarihinde anayasa fikrinin sanıldığından daha eskiye dayandığını belirterek, “Medine şehir devleti sözleşmesi bugünkü anlamıyla bir anayasadır. Muhammed Hamidullah, Medine Anayasasının yazılı ve tatbik edilmiş ilk anayasa olduğunu ifade etmiştir” dedi.

Ahmet Kemal Bayram, “Anayasalar ve Anayasacılık Düşüncesi” başlıklı sunumunda anayasa kavramının Türkçeye 1960 yılında girdiğini belirtti. “1960 darbesinde hukukçuların tesiri bu isimlendirmede etkili olmuştur. Belki doğruya en yakın tercümesi ‘kurucu yasa’ olabilir” diyen Bayram, siyasal ilişkilerin tüm toplumlarda var olduğuna dikkat çekerek, “Bizi kim, nasıl yönetecek?” sorusunun insanlık tarihi boyunca sorulmuş en temel siyasal soru olduğunu ifade etti.

Nihat Bulut, “İslamcı Düşüncede Hak ve Özgürlük Anlayışı” başlığı altında özgürlük kavramının klasik ve modern yorumlarını değerlendirdi. “Klasik İslam düşüncesinde özgürlük, kişinin kemale ermesi, yetkinleşmesi, mutlu olmasıydı,” diyerek özgürlük meselesinin klasik dönemde Kelam’ın konusu olduğunu, ancak siyasî düzlemde bugünkü anlamıyla tartışılmadığını vurguladı. Modern dönemde anayasa tartışmalarının önemli bir parçasını özgürlüklerin oluşturduğuna dikkat çekti.

Ömer Baykal, “İslamcılık Düşüncesinde Anayasal Meseleler: 1980 Sonrasının Reel-Politik Tartışmaları” başlıklı sunumunda İslamcı siyasi hareketlerin söylem değişimine odaklandı. “Kemalist retorikten, katı rejimden çıkış arayışında olan İslamcılar, İslami Devlet söylemini geliştiriyorlar,” diyen Baykal, 1980 sonrasında bu söylemin yumuşadığını ve yerini “İslami Toplum” anlayışına bıraktığını belirtti. Ayrıca, “İslamcıların ulus devlete yönelik eleştirileri yalnızca pratik değil, teorik düzeyde de bir karşı söylem üretmelerine neden olmuştur” ifadelerini kullandı.

Abdurrahman Eren, “Günümüz Anayasalarında İslami Anayasacılık ve Temel Özellikleri” başlıklı sunumunda anayasa kavramının modern döneme özgü bir yapı olduğunu belirtti. “Ne Aristoteles ve Platon’daki atıflar ne de Medine Vesikası modern anlamda bir anayasa değildir,” diyen Eren, anayasanın dayandığı siyasal rejimin temel ilkeleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. “Liberal, sosyalist ve İslami anayasadan bahsedebilmek için özne olan devletin ve toplumun kodlarında bu ilkelerin olup olmadığına bakmak gerekiyor” şeklindeki değerlendirmesi dikkat çekti.

Panel, İLEM Yönetim Kurulu Başkanı Taha Eğri’nin teşekkür ve kapanış konuşmasıyla sona erdi. Eğri, panelin hazırlık sürecine katkı sunan isimlere ve konuşmalarıyla programa değer katan panelistlere teşekkür etti. Programın sonunda panelistlere hediye takdimi yapılırken, günün anısına toplu hatıra fotoğrafı da çekildi.

Katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşen panel, İslamcılık düşüncesinde anayasa ve anayasacılık konularının tarihsel sürekliliği ve çağdaş yorumları açısından önemli bir akademik tartışma zemini sundu.